Gerçek Bir Sosyal Medya Kahramanı: Ramon De Leon
Reyhan Çepik tarafından 05 Kasım 2010 tarihinde yazılmıştır.
Sosyal Medya’yı etkin kullanmak adına bir çok marka ve işletme dijital medya ajanslarından destek alıyor. Bu destekle birlikte ortaya başarılı sosyal medya çalışmaları çıkıyor. Sizlerle yıllar önce sosyal medyayı hiç bir profesyonel destek almadan kullanan ve sonucunda müthiş geri dönüşler alan pizzacı Ramon’un hikayesini paylaşacağım.
Bol görsellerle destekleyeceğim bir nevi sunum şeklinde olan bu başarı hikayesinden, umarım keyif alırsınız.
Öncelikle Ramon’dan kısaca bahsetmek istiyorum. Kendisi Latin Amerikalı. Chicago’da büyüyor ve eğitimini liseye kadar devam ettiriyor. Okuldan sonra senelerce restorantlarda garson olarak çalışıyor. Yıllar sonra hayaline kavuşuyor ve Domino’s Pizza’nın bir şubesini Chicago’da açıyor.
Bilindiği üzere bir markanın bayisi olmak, o markanın kuralları ve pazarlama politikası üzerinden işletmek anlamına geliyor. Hal böyle iken, işletmeci kendinden çok şey katamıyor. Ama Ramon bilinen işletme kurallarının aksine bir yöntemle, işlettiği Domino’s şubesini kişiselleştirmeyi başarıyor.
Nasıl mı?
’1 dolara pizza satarak para kazanamam ama insanlarla iletişim kurarak para kazanabilirim.’ diyor ve başlıyor.
İlk olarak, 1998′de bir aracı firma ile anlaşarak online sipariş sistemini kuruyor. 2004′de Twitter’dan önce AOL İnstant Messenger’i micro blog olarak kullanmaya başlıyor. 2005 yılında ise üniversite öğrencileri ile anlaşarak işlettiği Domino’s Pizza şubesinin Facebook grubunu kuruyor.
Bununla beraber çevredeki lise ve üniversitelerdeki bir çok etkinliğe pizza sponsoru oluyor. Buna karşılık öğrencilerden pizza yerken, pizza standının başında kuyrukta beklerken ve eğlenirken çektirdikleri fotoğrafları internetteki gruplarda paylaşmalarını istiyor.
Ayrıca Ramon bu etkinliklere katılıyor ve kendi elleriyle pizza servisi yapıyor.
Yukarıda bahsettiğim gibi Ramon, öğrencilerden fotoğrafları paylaşmalarını istiyor. Facebook’ta etkinlik fotoğraflarının paylaşımını kendisi yapamıyor. Çünkü o dönemler Facebook sadece .edu uzantılı maillerle üyelik kabul ediyor.
Bir süre sonra bu duruma bozulan Ramon, en yakındaki bir koleje giderek kendini okula yazdırıyor. Okuldan aldığı .edu uzantılı mail adresi ile kendine bir Facebook profili açıyor. Ve şubede çalışırken ilgi çekmek için yakasına aşağıdaki rozeti asıyor
Kendi Facebook profilini açtıktan sonra heyecanla başlıyor fotoğraf paylaşımlarına.
Ramon kendi sosyal medya kurallarını koyuyor.
Seni anlatacak ve işletmeni en iyi temsil edecek kelimeleri ve görseli seç.
İstikrar göster.
Transparan ol.
Samimi ol hatta olabiliyorsan sempatik ol.
iletişimin bir parçası ol.
Oluşturduğun çevre için kategorizasyon yap.
Senden ürün satın alan müşterileri elinde tut, yenileri için gayret et.
Senden ürün almadıkları için insanları ve rakiplerini asla sosyal ortamda yargılama.
Markanı takip et.
Ne kadar doğru değil mi? Sanki pazarlama kitabından alıntı gibi.
Hikaye devam ediyor…
Ve Ramon Twitter’ı keşfediyor