DÜNYA TEKSTİL SEKTÖRÜ VE EKONOMİK ETKİLERİ
DÜNYA TEKSTİL SEKTÖRÜ VE EKONOMİK ETKİLERİ
DÜNYA TEKSTİL SANAYİİNİN BUGUNKÜ DURUMU
Tekstil sanayi insanlığın var oluşuyla başlayan,hemen hemen insanlıkla yaşıt, eski ve köklü bir sanayi dalıdır. Günümüzden beş bin yıl kadar öncesinde eski Mısır, Mezopotamya ve Anadolu medeniyetlerle bu günkü temel dokuma kavramına rastlamak mümkündür. Milattan sonra 8. ve 10.. yüz yıllarda; başta Çin’de daha sonra Anadolu’da yatay dokuma tezgahlarının varlığı saptanmıştır. Bu yatay dokuma tezgahları,l8. yüzyılda geliştirilmiş ve buhar gücüyle atkı atılmaya başlanmıştır. 0 günün şartlarında gelişme gösteren iplik ve dokuma sanayileri önce İngiltere sonra Avrupa’da sanayi devriminin öncülüğünü yapmışlardır. 19 .yüzyıl sonlarında rejenere elyaf ve iplik 20. yüzyılda da petrol türevlerinden,sentetik elyaf ve iplik ve boyar maddelerin üretimine başlanmış ve kimya endüstrisi de tekstil terbiye alanına girmiştir. 20.yüzyıl ortalarına kadar dokuma, örme ve iplik eğirme yöntemlerinde devrim yapan yenilikler çoğunlukla 1950 ve 1960’lı yıllarda olmuştur.
Dünya tekstil sanayi; özellikle son 15-20 yıl içinde,önemli yapısal değişimlere maruz kalmış, gittikçe artan ve yayılan otomasyon tekstil sanayisinde,köklü değişmeler meydana getirmiştir. Sanayileşmiş ülkelerde gelişen otomasyonla rekabet şansı daha da artmıştır. Bu alanda göze çarpıcı en önemli gelişme;sanayileşmiş ülkelerde birçok tekstil işletmesinin kapanması ve işçi sayısı hızla azalması şeklinde olmuştur. %50-70 oranlarında işçi sayasında azalmalar tespit edilmiştir. Artık sanayileşmiş ülkeler klasik emek yoğun tekstil sanayi yapısını bir kenara bırakmış işçiliğin en az, hızın ve üretimin yüksek olduğu pahalı makinelere yönelmiştir. Tekstil sanayicileri için güçlü ve güvenilir bir destek olacak tekstil makineleri imalat sanayine daha da ağırlık verilmeye başlanmış ve tekstil sanayi yavaş yavaş gelişmekte olan ülkelere bırakılmıştır. 1970’li yıllarda,tekstil sanayinin %70’i sanayileşmiş %30 gelişmekte olan ülkelerin elindeyken;1980’ü yılların ortalarında %60-%40 şeklinde değişmiştir. Konfeksiyon da konu kapsamına alındığı takdirde, başlangıçta %80- 20 olan bu oranın ,%70-30 şeklinde değiştiği görülmektedir. Çünkü .sanayileşmiş ülkeler,rekabet şansını sürekli artıracak,daha zengin bir kaynağa yönelmiş ve tekstil sanayilerini yavaş yavaş gelişmekte olan ülkelere bırakırken bir yandan da onları makine, araç, gereç aksesuar bakımından bağımlı hale getirmeyi başarmıştır. İşte bu bağımlılık gelişmiş ülkelerin elinde bulundurduğu en değerli kozdur.
Dünya tekstil endüstrisi;bugün bazı sorunlarla karşı karşıyadır.Bu sorunların başında doğal lif kaynarının sınırlı olması gelmektedir. Suni ve sentetik liflerin geliştirilmesi ve büyük miktarlarda üretiminin gerçekleştirmesi soruna çözüm getirmiş ancak kullanımında görülen sakıncalar ve1970’li yıllardaki petrol bunalımı doğal liflere dönüşe yol açmıştır.
1970’ i yılların ortalarında dünya elyaf tüketimi sosyalist blok hariç,21,l milyon ton doruğa ulaşırken,1980’li yılların başında;ciddi ölçüde gerileme göstererek l9,5 milyon tona düşmüştür. Petrolün kaynaklanan sorunlar atlatılarak,1984 yılında dünya tekstil sanayi ve ticareti gelişme göstererek büyümeye başlamıştır. Bugün doğal lif sorununun çözülmesi için; propilen lifinin kullanımı yaygınlaştırılmaya çalışılmakta, teknik çalışmalar yapılarak,yeni doğal lif kaynakları araştırılmaktadır.
Dünya tekstil endüstrisinde asıl sorun tekstil ticaret ve yatırım alanında kendini göstermektedir. Günümüzden on yıl öncesine göre..bugün daha kısıtlı bir pazar olduğunu; görmekteyiz. Bunda Çin, Tayvan, Güney Kore gibi Füzelerin tekstil dışsatımını geliştirmeleri, ağırlıklı rol oynamıştır.
Daha öncede belirttiğimiz gibi,makine imalat teknolojisindeki gelişmeler,tekstili kapital yoğun bir endüstri dalı haline getirmiştir. Sanayileşmiş ülkelerde işçiliğin yüksek oluşu, otomasyonun hızla yayılım göstermesini sağlamış ve aşırı yükselen yatırım maliyetleri gelişmekte olan ülkelerin yatırım yapmalarını güçleştirmiş,bazı hallerde imkansız hale getirmiş ve bu durumda makine yapımcısı ileri ülkelere tekstil sanayinde büyük bir rekabet şansı kazandırmıştır. Artan bu yatırım maliyetlerini birçok ülke kullanılmış makine alarak düşürme yoluna gitmiştir.