2011′e Doğru Türkiye’de Mobil Sektörün Durumu

2011′e Doğru Türkiye’de Mobil Sektörün Durumu
Fırat Demirel tarafından 23 Kasım 2010 tarihinde yazılmıştır.
Dünyada hızlı bir yükseliş ile değer yaratan mobil internet, ülkemizde de tutarlı bir şekilde büyüyor. Türkiye’de mobil sektöre yapılan yatırımlar mobil genişbant bilinirliğini ve memnuniyetini yükseltiyor. Yıl sonuna yaklaşılırken 3. çeyrek genişbant sonuçları ve Ericsson ConsumerLab 2010‘da açıklanan raporlar ile Türkiye mobil sektörünün son durumuna göz atmak istedik.
Yatırımlar
30 Temmuz 2009′da kullanıma sunulan 3G altyapısıyla çağ atlayan mobil sektörümüz, 2009 yılında 3G lisans bedelleri ile 4.589 milyar TL yatırım görmüştü. 2009′da bir önceki yıla göre %132 daha fazla yatırım çeken mobil sektör, 2010 yılının ilk 3 çeyreğinde 1,5 milyar TL’yi aşkın yatırım aldı.
2009′da yeni bir teknolojiye temel atılması açısından yüksek olan yatırım bedelleri, 4. nesil mobil iletişim teknolojisi LTE’ye geçişimizi de kolaylaştırması açısından önemliydi. LTE’ye geçişin varolan lisanslar üzerinden yürütülebilecek olması da operatörlerin bu konuda hızlı davranmasının bir nedeni. Ancak bu sürecin tam olarak nasıl bir seyir izleyeceğini zaman gösterecek.
Mobil Penetrasyon
2004 yılında %49 olan mobil penetrasyon 2008′de %92′ye yükselmişti. Ancak çift simkart kullanımının azalması ve numara taşınabilirliği bu oranı 3. çeyrek pazar sonuçlarına göre %85 düzeyine indirdi. Bunun yanında 3G aboneleri düzgün bir artış gösteriyor. Eylül ayı itibariyle Türkiye’deki mobil abone sayısı 61.9 milyon, 3G abonesi sayısı ise 16.6 milyon.
Mobil penetrasyonda Avrupa ortalamasının altında olsak da, değişimler paralel bir çizgide ilerliyor. 3G abone dağılımında ise Avrupa ortalaması ile aramızda sadece %3′lük bir fark var. Avrupa’da 3G aboneleri toplam mobil abonelerin %30′u iken ülkemizde bu oran %27.

Akıllı Cihaz Penetrasyonu
Mobil yatırımların artış göstermesi mobil cihaz penetrasyonu ile birerbir ilişki halinde. Operatörlerimiz LTE çalışmalarını hızla sürdürürken akıllı cihaz artışını da önemsiyor. Her ne kadar yurtdışı ile paralel bir çizgide ilerlemesek de GFK raporu akıllı cihaz satışlarının ciddi bir artışta olduğunu gösteriyor. Rapora göre Haziran 2009 ile Nisan 2010 arasında aylık akıllı telefon satışları 4,5 kat artarak 138.000′e ulaşmış.
Katma Değerli Servisler
2009′da 12.97 milyar TL olan mobil sektör gelirleri, 2010′un ilk 3 çeyreğinde 10,5 milyar TL dolaylarında. Mobil gelirlerde halen ses taşımacılığı en önemli gelir kaynağını oluştursa da gelecek vadeden alan, katma değerli servisler. Klasik mobil içeriklerden kurtulup zengin multimedya içeriklerine geçiş yapılan bu dönemde, online yayınların mobil cihazlara yansıtılması da katma değerli servislerin önemini artırıyor. Katma değerli hizmetler mobil operatörlerin gelirlerinin ortalama %5′ini oluşturuyor.

Ericsson ConsumerLab 2010 Türkiye araştırması da ülkemizin mobil sektörüne ışık tutuyor. 1523 kişiyle yapılan görüşmelerden çıkan önemli sonuçlar aşağıdaki şekilde.
» 3G bilinirliğimiz %84 seviyesinde ve İngiltere(%63), ABD(%57) gibi ülkelerin önündeyiz.
» Kullanıcıların %58′i mobil genişbant hizmetlerinden memnun, %14′ü ise memnun değil. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda hem 3G memnuniyetimiz hem de memnuniyetsizliğimiz diğer ülkelerin üzerinde.
» Rapora katılanların %48′i günde 1 saatten fazla mobil internet kullanıyor. Kullanım alanları ise %9 okul, %24 iş, %67 ise kişisel alanlar.
» Mobil internet kullanıcılarının %23′ü bağlantısını paylaşıyor ve %11′i sabit internet bağlantısını iptal ettirmeyi düşünüyor.
Bu tabloya bakarak 2012′de mobil cihaz satışlarının PC satışlarını geçeceği öngörülerine ülkemizin de ayak uydurma çalıştığını söyleyebiliriz. Ülkemizin en sıkı rekabete sahne olduğunu düşündüğümüz sektör olan mobil dünyanın daha hızlı gelişmesi için sanırım tek eksiğimiz kullanıcı bilincinin artması. Bunun gelişmesi için de hem operatör hem de mobil cihaz bazında pazar liderlerine görev düşüyor.
Görsel Kaynak: Edlimagno