Allahın selamı sizin ve bu davaya kendini adamışların üzere olsun
hocam sizlere bir sorum olacak
ben imam humeyniyi seven ona sempati duyan bir insanım ve tam olarak hakkında çok fazla detaylara sahip olmasamda alim bir
kişilik olarak bilirim fakat gecenlerde bir selef arkadaşın onun hakkında bir şey dediğine şahit oldum inanmak istemedim araştırmaya çalıştım ama kaynak eksiğim çok fazla oldugu için söyletilerden başkasına ulaşamadım.bu yüzden kafam karışık mesele şu hocam tabi konuyu size açarkende affınıza sıgınıyorum ilimde mahrem olmazmış
arkadaş İmam humeyninin cinsel ilişkide arkadan yaklaşmaya cevaz vediğini ve böyle bir fetvası oldugunu söyledi. benim sunni anlayışta öğrendiğim şeylerin tam tersi bu da benim imam Humeyni tasavvurumu zedeledi araştırmaya kalktım ama kaynak bilgim az olduğundan dolayı sizden yardım almaya karar verdim sizden dileğim bunun gerçek olup olmadığı hakkında beni aydınlatmanız yada beni bir kaynağa yönlendirmeniz?
-zira eğer dogru ise bunu imam Humeyni ne ye dayanak yaptığını
-bu söylenenin doğru olması durumunda yıkılan tasavvurumun tam anlamıyla oturması için yapmam gerekenleri
bana açıklayarak yada bana bir kaynak göstererek yaparsanız beni suanki sıkıntımdan kurtarmış olursunuz şimdiden sizlerden Allah razı olsun
Aziz mümin,
Bu yaklaşım tam da "imam şafii kişinin öz kızıyla zinasının caiz olduğuna fetva veriyor" demek kadar kendini bilmezce, alçakça ve artniyetlidir.
Evet, Şafii, kişinin zinadan olma kızıyla nikahlanmasına cevaz verir. Bu cevaz bizce de yanlıştır. Fakat Şafii"nin usulünden kaynaklanır. Şimdi biri kalkıp "Şafii kişinin kızıyla evlenmesi caizdir diyen bir adamdır" derse terbiyesizlik etmiş olmaz mı?
İşte Ayetullah Humeyni için denilen de tam buna benzer. Bu Ayetullah Humeyni"nin icad ettiğıi bir şey değil ki. Ta İbn Abbas"ın öğrencisi ikrime ayetteki "kadınlarınız sizin tarlanızdır, tarlanıza nereden/nasıl isterseniz öyle varınız" ayetini herhangi bir sınırlama olmadığı şeklinde yorumlamıştır. İkinci nesilden/tabiinden olan ikrime"nin bu yorumuna kendi çağdaşlarından "köle yanıldı" tepkisini veren tabiin olmuştur. Ehl-İ Beyt okulu genellikle bu yorumu benimsemiştir.
Ehl-i Sünnet okulu ise bu yaklaşıma itiraz etmiştir. Şöyle ki:
Ayetteki ennâ zarfının aslen iki manaya geldiği doğrudur: 1) nereden, 2) nasıl.
Fakat ayet "kadınlarınız sizin tarlanızdır" buyuruyor. Tarla ürün veren yerdir. Dolayısıyla tarla denilmeye rahme açılan kadınlık uzvu layıktır ve ayet örtülü olarak onu kasdetmiştir. Zira dölyolu ancak "tarla" vasfını almaya layıktır. Diğer yol için insan ürünü olan çocuğun doğumunda rol oynamadığı için "tarla" denilemez. Dolayısıyla ayette kapalı olarak kastedilen "tenasül organıdır" ve ayetin açılımı da "kadınlarınız sizin nesillerinizin tohumunu ekip o tohumun mahsulü olan çocuklarınızı hasat ettiğiniz tarlanızdır; o tarlaya tenasül yolundan olmak şartıyla, hangi pozisyonda, hangi yönden, hangi usulle varırsanız varın, bu sizin bileceğiniz iştir" denilmiştir. Bu konuda Hz. ömer"in yaşadığı nakledilen bir de nüzul sebebi rivayeti vardır. Hz. Ömer bir gün pişmanlık sözleriyle Allah Rasulü"ne başvurur. Sebebini ise farklı cinsel ilişki pozisyonunu kastederek "Atıma bugün ters bindim" der. Rivayete göre bu ayet bunun üzerine inmiş olur.
Ezcümle:
1. Bu ilmi bir mevzu olan ve farklı mezheplerdeki alim ve fakihlerin kendi aralarında tartıştıkları ve ihtilaf ettikleri bir meseleye böylesine basit, sığ ve buram buram mezhep holiganlığı kokan bu çirkin yaklaşım merduttur, edepsizdir, verdiğim Şafii örneğinde olduğu gibidir.
2. Ulemamızın ilmi olarak kendi aralarında tartıştığı meseleleri cühelamızın böylesine reddi bir üslupla tarafgirliklerine alet etmeleri çirkindir, zararlıdır, hadsizliktir.
3. Bu basitlikte ele alınırsa, Nebiz"e helaldir dediği için İmam Azam Ebu Hanife"yi "Bira"ya helaldir" dedi iftirasıyla, İmam Muhammed"i Daru"l-Harp"te karlı çıkacaksa mümine verdiği "ribalı muamele" cevazı yüzünden "İmam Muhammed faize helaldir" dedi iftirasıyla ve daha bir çok imam diğer imamlara muhalefet ettiği ve ilmi bir biçimde ortaya koydukları fetvaları yüzünden iftiralara maruz kalabilir.
Allah bizi insaf, adalet ve itidalden ayırmasın.
alıntı