Kalıcılık, Futbol ve Şirketler

Kalıcılık, Futbol ve Şirketler
Amerikan basketbolünü, NBA maçlarını izleyenler bilirler. Ben çok yakından izlemem. Belki bu saptamam yanlış da olabilir. Ancak, bildiğim, NBA’de, bu zorlu ligde üst üste yıllar boyu şampiyon...

Amerikan basketbolünü, NBA maçlarını izleyenler bilirler. Ben çok yakından izlemem. Belki bu saptamam yanlış da olabilir. Ancak, bildiğim, NBA’de, bu zorlu ligde üst üste yıllar boyu şampiyon olmak çok zordur. Kıran kırana geçen ligde böylesine müthiş performansı 1960 ve 1970’lerde bir takım koymuş. Takımın adı ise UCLA Bruins. Başarının arkasındaki isim ise “efsane” olarak kabul edilen “coach” John Wooden. UCLA, Wooden’ın yönetiminde 12 yılda, 10 şampiyonluk ederken, tam 61 maç kazanmış.

Sadece Türkiye’deki spor kulüpleri değil, iş dünyası için de önemli mesajlar içeren bu saptamayı Jim Collins’in “Good to Great” kitabında okudum. Gerçekten etkileyici bir saptama. Collins, bu saptamasını, bence daha önemli olan şu sözlele sürdürüyor:

“Peki ilk şampiyonluktan önce Wooden’ın kaç yıl UCLA’nın hocalığını yaptığını biliyor musunuz? Tam 15 yıl… 1948’den 1963 yılına kadar. Wooden, 1964 yılındaki ilk şampiyonluğunu kazanana kadar pek bilinmezdi. Yıldan yılı takımının temellerini attı. Takıma oyuncu alma sistemini, felsefesini ve tam saha pres anlayışını oturttu. Kimse bu sessiz, sakin, fazla iddialı konuşmayan hocaya dikkat etmiyordu. Ta ki atılımlarını yapana ve 10 yıldan fazla süreyle tüm ciddi rakiplerini devirmeye başlayana kadar.”

İki önemli mesaj var

Collins’in bu anlatımından iki önemli mesaj çıkarıyorum. Birincisi, sürdürülebilirlikle ilgili. Şirketlerin ya da kurumların, yönetici açısından bir istikrara ihtiyacı var. Mümkün olduğunca, CEO ya da genel müdürlerin görev süresinin uzun olması gerekiyor. Görevi üstlenen CEO, ortaya koyduğu stratejiyi uygulama ve sonuçlarını alabilme olanağına sahip olmalı.

İkinci önemli mesaj ise hem şirketleri hem de futbol kulüplerini ilgilendiriyor. Kurumlarda değişimi başlatmak ve sonuçlarını almak kolay değil. Bir tohum ektiğinizde bile filizlenme ve belli bir düzeye ulaşması için beklemek gerekiyor. Bir dönem Avrupa’da fırtına gibi esen Galatasaray’ı düşünün. Başarı, tesadüf değildi. Son yıllarda ise Fenerbahçe’nin gerçekleştirdiği atakta da benzer bir yaklaşım var. Collins’in deyimiyle, “İyiden mükemmele giden kurumlar, önce bir birikim yapıyorlar. Ardından da bu birikimin verdiği enerjiyle atılıma geçiyorlar.”

Wal Mart mucizesi kısa mı sürdü?

“Kalıcılığı” ve “sürdürülebilirliği” her şeyden daha önemli buluyorum. Collins’in dikkat çektiği “birikim” ve “atılım” konusunu da hayati değerlendiriyorum. Bu stratejilere sıkı sarılan şirketlerin de başarıya ulaştığı görülüyor. Herkes Wal Mart’ın yükselişini imrenerek izler. Oysa, bu devin efsane kurucusu Sal Walton, başarıyı bir günde yakalamadı. Jim Collins, “Çoğu insan, Sam Walton’ın kırsal bölgelerde iskontolu perakendecilik gibi vizyon sahibi bir fikirle ortaya çıkıp daha kuruluş döneminde atılım aşamasına geçtiğini sanır. Oysa, Sam Walton, 1945 yılında işe küçük bir dükkanla başladı. İkinci dükkanını ancak 7 yıl sonra açtı. Tek dükkandan 38 mağazaya ulaşması tam çeyrek asır sürdü. Sonra, 1970-2000 arası atılımla 3 binin üzerine mağaza ve 150 milyar dolar gelir aşamasına geldi.”

Bu gerçek bir başarı… Ancak, işin sırrı, “sıfırdan kalıcı bir şirket yaratmakta” yatıyor. Çünkü, bazı durumlarda iyi iş fikriyle ortaya çıkan girişimciler, bunu uzun soluklu bir şirkete dönüştüremiyorlar.

Herkesin; dergilerin, gazetelerin, şirketlerin, futbol kulüplerinin, milli takımın… John Wooden’dan, UCLA’dan, Wal Mart’tan ve benzer stratejiyi izleyen kurumlardan alacağımız dersler var. Türkiye’de “kalıcılık” ve “sürdürülebilirliğe” çok ihtiyaç var.

Mutlu bir ay geçirmeniz dileğiyle

Saygılarımla..



Kalıcılık, Futbol ve Şirketler
CXO Monitör
İnsanlar
Orta Sınıfın Kozmetik Devi
Media Pulse
Haber : Capital Online / 01 Haziran 2004 Salı