Mobilya fabrikalarının tedarikçisi
AGT, dünya çapındaki bine yakın mobilya fabrikasına yarı mamul ürün sunuyor.
CAPITAL: 2009’da ne kadar ciro yaptınız?
- 2008 ciromuz 130 milyon TL idi. 2009’da yüzde 5 arttı. 2008’de ciromuzun yüzde 46’sı ihracattan geliyordu. 2009’da bu rakam yüzde 52 oldu. İç pazardaki kaybı ihracatla kapattık. İç pazarda bizim sahamızda üretim yapan 20’den fazla rakip var. Biz pazarın yarısına hâkimiz. Son kullanıcıya yönelik ürünleriniz var mı? Yeni bir ürünümüz var şimdi, iç mekan, ev, otel ve ofis kapısı. Bugüne kadar ürettiğimiz ve nihai üreticiye giden ilk bitmiş ürünümüz. Çok yeni bir teknoloji ile üretiyoruz. Türkiye’de örneği yok. İlk defa biz geliştirdik. Hem modern hem ekonomik bir ürün. Rakiplerimizden ucuza mal etmeyi başardık. 2009’da yaklaşık 20 bin tane kapı sattık. 2010’da inşaat sektörünün hızlanmasıyla birlikte satışların yaklaşık beş katına çıkacağını düşünüyoruz. Bizim hedef kitlemiz müteahhitler, büyük konut projeleri. Örneğin Hindistan’ın en büyük projesinden kapı siparişi aldık. Dubai’de yine büyük bir projede varız. CAPITAL: Antalya ekonomisi hakkında görüşleriniz neler? - Antalya bırakın sanayiyi, daha düne kadar bir ticaret şehri bile değildi. Ekonomisi çok kısa sürede belli bir noktaya geldi. Biz Antalya’daki birkaç öncü kuruluştan biriyiz. Bu öncü kuruluşlar sayesinde Antalya’da sanayi gündeme gelmeye başladı. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan üçüncü fabrikayız. Şu anda Antalya’da 125-130 tane ciddi sanayi kuruluşu var, durum kötü değil yani. Bunların beş-altı tanesi de dünyada tanınan, marka olmayı başarmış şirketler. Bunların arasında Adopen, Anteks, AGT, Levent Kimya gibi büyük firmalar var. Hobi olarak ralli yarışlarına katılıyorsunuz. Yöneticilikle benzeyen yanları var mı? 2009’da Türkiye Ralli Şampiyonası’nda sezonun ortasına kadar genel klasman ikincisiydik. Dördüncü ve beşinci yarışlarda mekanik sebeplerden dolayı geride kaldık ve beşinci olduk. Otokros şampiyonu olarak kapattık sezonu. Kopilotum Cem Bakançocukları. Yarış onun ana işi bense iş adamıyım, bu benim hobim. Yine de oldukça başarılı olduğumu düşünüyorum. Çünkü beş yıl önce, geç bir yaşta, 33 yaşında başladım. İnşallah seneye daha iyi olacağız. Türkiye’de sanayicilerin sivri insanlar olduğunu düşünüyorum çünkü çılgınlık bu işleri yapmak Türkiye’de. Ralli stres atmanın bir yolu. Aynı zamanda çok öğretici bir spor dalı. Bir yarışta minimum 300 kişi görev yapar. Uluslararası bir yarışsa 600 kişi çalışır. Saatleri senkronize olarak kalkıp akşama kadar aynı tempoda çalışırlar. Ekibinizle bütünleşmek zorundasınız. Süre az, kopilota güvenmek zorundasınız bir anlamda hayatınız onun elinde. Hızlı karar verme, ekip çalışması gibi özellikleriyle aslında iş hayatına çok benziyor.