Bakan Eker:Su ürünleri ihracatını 2023'te 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, AB Balıkçılık Denizcilik Komiseri Joe Borg ile İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen ''Future Fish Eurasia'' fuarı kapsamında, ''Avrupa Aquakültür Kongresi Fuarı'', ''Su Ürünleri İhracat ve İşleme Fuarı'' ve ''Balıkçılık Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı''nın açılışını gerçekleştirdi. Açılışta bir konuşma yapan Bakan Eker, Türkiye'nin toplam su ürünleri üretiminde dünyada 36'ıncı, AB ülkeleri arasında ise 5'inci sırada yer aldığını söyledi. Ülkemizde 25 milyon hektarı deniz, 1 milyon hektarı da içsu olmak üzere, toplam 26 milyon hektar su alanının su ürünleri üretimi için önemli bir potansiyel oluşturduğuna dikkat çeken Bakan Eker, "Akdeniz'in kıyı uzunluğunun üçte birine Türkiye sahiptir. Dünyada 95 milyon ton avcılıktan, 45 milyon ton da yetiştiricilikten olmak üzere 140 milyon ton su ürünleri üretimi var. AB'nin üretim miktarı ise 7 milyon ton civarındadır. Türkiye'nin de 660 bin ton üretimi bulunuyor" dedi.
Değişen beslenme alışkanlıkları ve artan protein ihtiyacı nedeniyle dünyada su ürünleri tüketiminin arttığına değinen Bakan Eker, su ürünleri tüketiminde dünyada kişi başına 16 kilogram olan tüketimin, Türkiye'de 8 kilogram, AB'nde ise 22,7 kilogram olduğunu belirtti. 2013 yılında fert başına tüketimi 10 kilogramın üstüne çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Bakan Eker şöyle konuştu:
"Türkiye'de 2002'de su ürünleriyle ilgili 1.245 işletme bulunurken, bu sayı bu yıl 1.500'e yükseldi. Üretim de bu dönemde 60 bin tondan 130 bin tona çıktı. Üretim kapasitesinde ise yüzde 300'lük artış meydana geldi. Türkiye'de doğrudan yabancı sermaye çeken sektörlerin başında su ürünleri sektörü geliyor. Bu sektörde 25 bin kişi istihdam ediliyor, şu anda sektöre 1,5 milyar dolarlık yatırım yapılıyor. Türkiye'de 2002'de 22 bin ton olan su ürünleri ihracatı 2006'da 42 bin tona çıktı. Değer olarak da ihracatımız 96 milyon dolardan 233 milyon dolara yükseldi. Öncelikle çevre dostu su ürünü yetiştiriciliğini hedefliyoruz. "
Bakan Eker, kıyıyı kullanan sektörler arasındaki problemlerin çözülmesi ve yatırımların yönlendirilmesi amacıyla Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Hatay, İzmir, Mersin, Muğla, Ordu ve Trabzon'da potansiyel sahalar belirlendiğini ifade etti. Sektörle ilgili hedeflerle ilgili olarak da bilgi veren Bakan Eker, 2010 yılında üretimi 200 bin, 2023 yılında da 600 bin tona, ihracatı da 2010'da 500 milyon dolara, 2023 yılında da 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi. Bakan Eker, su ürünleri kanununda değişiklik yapılarak yetiştiricilikte yaşanan sorunların çözümüne zemin hazırlanacağını, balık çiftliklerinin izlenmesine yönelik altyapının güçlendirileceğini, off-shore ve kapalı devre üretim sistemlerinin yaygınlaştırılmasının sağlanacağını belirterek, şunları söyledi:
''Balık çiftlikleri veri tabanı geliştirilecek, yetiştiriciliğin çevresel etkilerini azaltmaya yönelik yatırımlar destekleme kapsamına alınacak. Sektörün örgütlenmesini sağlamak amacıyla üretici birlikler bir araya getirilerek üst birlik kurulması sağlanacak. AB'ye uyum çalışmaları sürdürülerek, mevcut ilişkiler geliştirilecek. Sektörde oluşan bilgi birikimi ve teknoloji kullanımında gelinen nokta göz önünde bulundurularak Orta Asya, Balkanlar ve Afrika ülkeleriyle ilişkiler geliştirilecek. Bakanlığın yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında su ürünleri hizmetleri yeni bir yapıya kavuşturulacak.''
Konuşmalarının ardından Mehdi Eker ile AB Balıkçılık Denizcilik Komiseri Joe Borg, fuarların açılışını gerçekleştirdiler ve standları gezerek bilgi aldılar. Fuara 26 ülkeden 131'i yabancı 265 firma katıldı.
Bakan Eker, AB Balıkçılık ve Denizcilik Komiseri ile görüştü
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Avrupa Akuakültür Kongresi ve Futur Fish Eurasia Fuarına katılmak üzere İstanbul'a gelen AB'nin balıkçılık ve denizcilik işlerinden sorumlu komiseri Joe Borg ile bir görüşme yaptı.
Bakan Eker Atlantik Ton Balıklarını Koruma Uluslararası Komisyonunun (ICCAT), Türkiye'ye ton balığı avlama ve yetiştirme konusunda koyduğu kotaya karşı olduklarını ve bu konudaki kararı imzalamadıklarını ifade etti. Görüşmede Tuna'dan Karadeniz'e gelen kirlilik başta olmak üzere Karadeniz'deki balık stokları ve balıkçılık düzenlemelerinin ayrı bir sözleşmeyle ele alınarak, bu konuda çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Bakan Eker, ICCAT'ın, Türkiye'nin ton balığı avlama ve yetiştirme konusunda koyduğu kotaya karşı olduklarını söyledi. Bakan Eker, "Bu konudaki kararı biz imzalamadık. Türkiye, ICCAT'a 2003 yılında üye oldu ve bu dönem için Tokyo'da yapılan toplantıda 820 ton civarında bir kota uygulandı. Bunun Türkiye'nin potansiyeli, kapasitesi ve balıkçılık filosu ile uyuşmadığını, adil olmadığını, Türkiye'nin mağdur edildiğini, AB'nin pozisyonunun da önemli olduğunu vurguladık diye konuştu.
Türkiye'nin potansiyeline bakıldığında kotanın 3 bin ton civarında olması gerektiğini dile getiren Bakan Eker, bazı Akdeniz ülkelerinin kotalarının daha yüksek olduğunu Türkiye'nin kotasının da 3 bin tona yakın olması gerektiğini dile getirdi. Bakan Eker, muhtemelen 2008 yılı başında Karadeniz balıkçılığıyla ilgili Türkiye'nin liderliğinde bir konferans düzenleneceğini de söyledi. Borg'un, ICCAT'ın koyduğu kota konusunda neler yapılabileceğini araştıracaklarını aktardığını da kaydeden Bakan Eker, Borg'un, Akdeniz'deki koruma alanlarıyla ilgili uluslararası destek ve çok taraflı işbirliği gerektiren konularda muhakkak Türkiye'nin talep ve isteklerinin dikkate alınacağını söylediğini, bu konularla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti.
Bakan Eker: 'Türkiye 2002-2004 Yılları Arasında Dünyada Su Ürünleri Yetiştiriciliğinde En Hızlı Büyüyen Üçüncü Ülke Oldu''
Bugün itibarıyla su ürünleri üretim kapasitesinin 150 bin ton olduğunu, ilave 50 bin ton üretim için de yatırımların sürdüğünü belirten Bakan Eker, Türkiye'nin, 2002-2004 yılları arasında dünyada su ürünleri yetiştiriciliğinde en hızlı büyüyen üçüncü ülke olarak belirlendiğini söyledi. Bakan Eker, yetiştiricilik faaliyetlerini de kapsayan ''Ülkesel Su Ürünleri Strateji Planı''nın hazırlandığını ifade etti.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Avrupa Yetiştiricilik Derneği ile Su ürünleri Federasyonunca İstanbul'da, WOW Otelleri Kongre Merkezi'nde düzenlenen Avrupa Aquakültür Kongresi'ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Eker, FAO verilerine göre, günümüzde yaklaşık 850 milyon insanın günlük 1 Dolar veya altında gelirle hayatını devam ettirdiğini ve bu durumun gıda sektörünün önemini ortaya koyduğunu söyledi.
İnsan beslenmesinde önemli protein kaynağı olan su ürünleri sektörünün sürdürülebilirliği için, ülkeler ve uluslararası kuruluşlar tarafından ortak politikalar oluşturulması yönünde yoğun gayret gösterildiğine işaret eden Eker, Türkiye'nin de bu girişimlere destek verdiğini bildirdi. Bakan Eker, son yıllarda aşırı avcılık, kirlilik ve iklim değişikliği gibi nedenlerle balık stoklarının azalması ve su ürünlerine olan talebin artması konusunda yetiştiricilik sektörünün arz talep dengesinin sağlanmasında önemli görev üstlendiğini vurguladı.
Artan talep sonucunda son 10 yılda su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün, her yıl yaklaşık yüzde 8,8 oranında büyüme trendi ile dünyada en hızlı büyüme gösteren gıda üretim sektörü haline geldiğini ifade eden Bakan Eker, "FAO tarafından yapılan tahminlerde 45 milyon ton olan yetiştiricilik üretiminin, mevcut tüketim miktarları sabit kalmak kaydıyla 2015 yılında yaklaşık 73 milyon tona, 2030 yılında da 83 milyon tona ulaşması gerektiği belirlendi" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de su ürünleri yetiştiriciliğinin 1980'li yılların ikinci yarısında yoğunluk kazanmaya başladığını ve 2006 yılında yaklaşık 660 bin ton olan toplam su ürünleri üretiminin yüzde 20'sinin yetiştiricilikten elde edildiğini belirtti. Yetiştiricilik üretiminin 2002 yılında 61 bin ton iken yüzde 110 oranında artış göstererek 2006 yılında 129 bin tona ulaştığına işaret eden Eker, şöyle konuştu:
"Avrupa Çipura ve Levrek pazarında Türk ürünlerinin payı yüzde 25 düzeyine yükseldi. Bugün itibarıyla üretim kapasitesi 150 bin tondur. İlave 50 bin ton üretim için de yatırımlar sürüyor. Bunun da ötesinde sektörde yoğun yatırım talepleri bulunuyor. FAO tarafından yapılan bir çalışmada, Türkiye, 2002-2004 yılları arasında dünyada su ürünleri yetiştiriciliğinde en hızlı büyüyen üçüncü ülke olarak belirlendi. Türkiye ve AB, yetiştiricilik alanında yetiştirilen ürünler, bilgi ve teknoloji transferi, yem, yavru ve diğer girdilerin ticareti ve hedef pazarlar göz önünde bulundurulduğunda, bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Bu nedenle sektörün bölgedeki geleceği açısından yürütülen çalışmalara Türkiye'nin aktif katılımının sağlanması, Türkiye ile AB arasında mevcut ilişkilerin geliştirilmesi hayati önem taşıyor. AB'ye uyum sürecinde olan ülkemiz her alanda olduğu gibi balıkçılık ve yetiştiricilik alanlarında da AB kriterlerine uyum amacıyla yoğun bir çaba sarf etmektedir. Ülkemizin üyeliği ile AB su ürünleri alanında dünyada daha da önemli hale gelecektir.
Türkiye'de, AB uzmanları ve sektördeki tüm paydaşların katkılarıyla yetiştiricilik faaliyetlerini de kapsayan Ülkesel Su Ürünleri Strateji Planı'hazırlanmıştır. Yatırımcılara şeffaf, öngörülebilir bir yatırım ortamını sağlama ve bu ortamı finansal, teknik ve hukuki olarak destekleme konularına daha çok ağırlık verilmesinin, yatırımların artmasına ve sektörün gelişmesine katkı sağlayacağına inanmaktayım.Sektörün arzulanan düzeye ulaşabilmesi için karşılaşılan sorunlara çözüm getirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda özellikle Türkiye'de yoğun olarak yaşanan kıyı kullanımı konusundaki problemlerin çözümünde entegre kıyı yönetiminin geliştirilmesi önemlidir. Ayrıca çevre dostu üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır."*
Kaynak: Tarım Haber