“En Büyük Hayalim Formula 1 Arabası Kullanmak”

“En Büyük Hayalim Formula 1 Arabası Kullanmak”
Mete Konuralp, yapışkanlı bantlar üreten Tesa Bant’ın genel müdürü. Aynı zamanda profesyonel bir yarış pilotu. Tam 11 yıldır, çeşitli organizasyonlarda yarışıyor. Formula 3, karting onun abisi sayı...

Mete Konuralp, yapışkanlı bantlar üreten Tesa Bant’ın genel müdürü. Aynı zamanda profesyonel bir yarış pilotu. Tam 11 yıldır, çeşitli organizasyonlarda yarışıyor. Formula 3, karting onun abisi sayılan catheram’da birincilik ve ikincilikleri var. Gelecek yıl, 1951 tipi F1 arabalarıyla Avrupa’da yarışacak. Hayatta en büyük tutkusunun hız olduğunu söyleyen Konuralp, “Gaza bastığınız anda, sırtınız geriye yapışması bana inanılmaz adrenalin ve keyif veriyor” diyor.

Motor sporları pahalı ve bol adrenalinli bir hobi. Altı hafta süren bir sezonda yarışmak için en az 15 ile 20 bin Euro’yu gözden çıkarmanız gerekiyor. Çoğu zaman, bu rakam 100 bin Euro’ya kadar çıkabiliyor. Hız tutkunları içinse ne paranın ne de tehlikenin önemi var. Türkiye’nin profesyonel hız tutkunlarından biri de Alman endüstriyel yapışkanlı bant üreticisi Tesa’nın Türkiye genel müdürü Mete Konuralp. Tam bir Ferrari ve Michael Schumacher hayranı olan Konuralp, hız tutkusunu Marlboro Adventure Team seçmeleriyle keşfetmiş.

1996 yılında Marlboro Adventure'la başlayan macerası, bugün catheram ile devam ediyor. İş stresini ancak yarışarak ve hız yaparak attığını söyleyen Konuralp’in, karting’ten Formula 3’e kadar farklı kategorilerde önemli dereceleri var. Yarışlardan arta kalan vakitlerinde aikido ve dalış yapıyor. Kendisi gibi Tesa’da çalışanlar da mutlaka hafta sonlarını hobilerine vakit ayırarak geçiriyorlar. Zaten, hobisi olmayanları işe almıyor.

Emekliğinde ise tekneyle Türkiye’nin tüm koylarının dolaşmayı hayal ediyor. Ancak emeklilikten önceki en büyük arzusu ise günün birinde F1 pistine çıkmak. Öyle keyfine 5-10 tur atabilmek. Sıra dışı genel müdür Konuralp ile bol adrenalinli hobisini ve otomobil yarışlarının iş performansını nasıl olumlu etkilediğini konuştuk.

Karting Hayatımı Değiştirdi
“Çocukluğumdan beri otomobil sporlarına hep bir tutkum vardı. Ancak 1996 yılında Tesa’ya girmemle hobimle işim birleşti. Tesa’ya başladığım ilk yıl otomotiv sektöründe müşteri satış yöneticisi olarak işe başladım. Aynı yıl, Marlboro Adventure Team yarışması için Türkiye seçmelerini kazandım. Elemelere katılan 280 bin kişiden ilk 20’ye, sonrasında 20 kişiden de 4 kişi arasına girdim. Türk takımıyla birlikte Amerika’ya giderek ülkemizi temsil ettik. Utah, Arizona, Colorado, Nevada’da binicilik, rafting ve jeep’le off road yaptık ve tüm etapları başarıyla geçip bitirdik. Daha sonra, tesadüfen bir şirketin yapmış olduğu karting gününe katıldım ve birinci oldum. Türkiye Motorsporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahincioğlu’nun eşi Ann, amatör karting yapmayı planlıyordu. ‘Mete yarışır mısın?’ dedi. 1997’de bir sene boyunca amatör kartingte yarıştım. Orada birincilik ve ikinciliklerim oldu.

En Büyük Hayalim F1
Daha sonra, ‘Kendi arabanı alıp yarışır mısın?’ dediler. Kendi arabamı aldım. Sonra 5 yıl boyunca da Türkiye Karting Şampiyonaları’nda yarıştım. Birincilik, ikincilik ve üçüncülüklerim oldu. Formula 3 ve Honda Cup’a katıldım. Son olarak da 3 yıldan bu yana Catheram Super Seven’da yarışıyorum ve 2007’de Türkiye ikincisi oldum. Bu yıl, Avrupa’daki pistlerde yarışma ihtimalimiz var. Yeni arabalar geliyor. Fransa, Almaya ve İtalya’daki yarışlara da katılacağız.

Ben, bu spora 28 yaşında çok geç başladım. 28 yaşından sonra F1 pilotu olmanız çok zor. Formula 3’e geçmeden, İngiltere’de eğitim aldım. En büyük hayalim, ileride Formula 1 arabasını kullanmak. Almanya’da ciddi rakamlara bunun eğitimini veriyorlar. Gönlümden geçen Formula 1 pistine çıkıp, Formula bir arabasıyla şöyle keyfine 50 tur atabilmek. Emeklilikte ise tekne işine girmek istiyorum. Yelken, doğama ters geliyor. Benim yaptığım spora göre hızlı değil. Daha motorlu tekneler üstüne düşüncelerim var. İstanbul’dan çıkıp, kıyıları geze geze güneye gitmek istiyorum.

Hız Deşarj Olmamı Sağlıyor
“Ben sürati, hızı seviyorum. Gaza bastığınız anda, sırtımın geriye yapışması bana inanılmaz bir adrenalin ve keyif veriyor. O an rahatlıyorum. Onun için pazartesi işe geldiğimde her şeyi unutmuş oluyorum. ‘Tesa’da mı çalışıyorum, ne yapıyorum?’ unutuyorum. O kadar güzel bir şey ki… Dolayısıyla, motor sporlarının bana en büyük katkısı deşarj olmamı sağlaması. Çünkü gün içerisinde o kadar yoğun bir tempoda çalışıyoruz ki, başka bir kişinin ruh halinden geçip, onun ruh halini anlamaya çalışmak insanı gerçekten çok yoruyor. Özellikle genel müdür pozisyonundaki insanlar için bu daha zor. Yurtdışında bağlı olduğunuz yöneticiler, yurtiçinde bayileriniz ve sosyal sorumluklarınız var. Bunların her birini idare etmek durumdasınız. Zaten genel müdür lafı da oradan gelmiş. Her şeyin müdürü şeklinde. 2008’de genel müdürlükte beşinci yılım dolacak ama genel müdür lafını pek sevmiyorum.

Artılarını İşte Yaşadım
Motor sporlarının çok güzel bir özelliği var. Her işi bir disiplin içerisinde yapmak zorundasınız. İş dünyasında da bir disiplin var. Yarışa gitmeden önce bir plan program yapıyorsunuz. İş dünyasında da aynı şey geçerli. Etrafınızda rakipleriniz, yol, doğa şartları, mekanikerleriniz, çevre etkenleriniz var ve bunlarla uyum halinde olmak zorundasınız. Bazen hiç beklemediğiniz etkenlerle karşılaşabiliyorsunuz. Bir kazaya karışabiliyorsunuz. Bunları alıp iş dünyasına uyarladığınız zaman inanılmaz bir şekilde örtüştüğünü görüyorsunuz. Ekibiniz var, hedefleriniz var. Ekibiniz olmadan bu işi yapamazsınız, o nedenle motivasyon, ekibin dinamizmi, işe olan bağlılığı çok önemli. Onları hep motive etmek, belli zamanlarda kontrol etmek zorundasınız. Dolayısıyla ben motor sporlarındaki yaşam tarzını iş hayatımda da çok sıkça kullanmışımdır. Bunun da artılarını hep gördüm.

Yıllık Masrafı En Az 10-15 Bin Euro
Catheram’da yarıştığımız araçlar 1951 yılında kullanılan Formula 1 arabaları. Motor sporları kesinlikle ucuz bir spor değil. Sonuçta bir mekaniker, aracı saklamak için kapsamlı bir garaj ve en önemlisi organizasyon gerekiyor. Başlangıç seviyesi, 10 ile 15 bin Euro’dan başlıyor. Bu da sadece yılda 6 hafta yarışmanın maliyeti. Daha ileri gittiğiniz zaman bu paralar 100 bin Euro’lar seviyesine çıkıyor. Herkes kendi kullandığı aracın bakımını bu işin bakımını yapan organizasyonlara yaptırıyor. Aracı saklamak, bakımı yaptırmak önemli bütçeler gerektiriyor. Bazı arkadaşlarımızın kendi mekanik servisleri bile var. Ailem hala, yarışırken merak ediyor. Ama baktığınızda, bugün bir motosiklete binmek, yarışmaktan daha tehlikeli. Yarışta, havalandığım, yere düştüğüm çok oldu. Karting’te dümdüz direk bariyerlere girdim. 5 yıldır da motor merakım var. Haftasonları ve gezilerde motor kullanmayı seviyorum. Yazın Bodrum’a motorla gittim. BMW kullanıyorum. O da çok süratli.

“Karting, Motor Sporlarının Okuludur”

Her Yıl 12 Yarış Yapıyoruz
Aslında motor sporlarının okulu karting’dir. Karting’de Türkiye’de bir sezon yarışmanın maliyeti 10 bin Euro’ya kadar çıkabiliyor. Benim bu yıl yaptığım catheram’in yıllık 15 ile 16 bin Euro arasında bütçesi var. Yarışlarda, bir sezon 6 hafta sonundan oluşuyor. Toplam 12 yarış yapıyoruz. Nisanda başlıyor ekim sonuna kadar sürüyor. Yani yılın, 6 hafta sonu hep yarıştayım. Onun dışında antrenmanlar oluyor. Cumadan gidip, cumartesi pazar yarışıyoruz. Motor sporları federasyonunun hazırladığı takvime bağlı kalıyoruz.

Pilotların Çoğu İşadamı
Bugüne kadar beraber yarıştığım kişilerin hiçbiri profesyonel yarışçı değildi. Sporcu olarak profesyoneliz ama biz kendi cebimizden para harcayarak bunu yapıyoruz. Benim şu anda yarıştığım kategorideki arkadaşlarımın çoğu kendi şirketleri olan insanlar. Belli bir mevki sahibiler. Aralarında bir profesyonel yönetici olarak ben varım. Biz, motor sporlarına milyonlarca para akıtıyoruz. Sponsorlar buluyoruz, onların bize destekleri oluyor. Ama, sizde araç kullanma yeteneği yoksa, istediğiniz kadar yarışın hiç fark etmez. Başarılı olamazsınız.

Yaş Sınırlaması Yok
Motor sporlarını yapmak için herhangi bir yaş sınırlaması yok. Bugün benimle birlikte yarışan arkadaşlarım 50 yaşında, ben 40 yaşında olarak onlardan çok daha genç kalıyorum. Her yarışta 1 kilo veriyorum. Karting, catheram’a göre daha yorucu bir spor. Çok fazla su atıyorsunuz, rahat en az iki kilo veriliyor. Yaşam sporları yapıyorsunuz, hayati tehlikesi olduğunu kabul ederek bunu yapmanız lazım.

“Hobisi Olmayanı İşe Almıyorum”

Yöneticinin Hobisi Olmalı
İşe aldığım insanların özellikle sosyal yönlerine bakarım. Çünkü satış işinde sosyal ve dışa dönük olmak çok önemli. Bence öncelikle her yöneticinin kendi hobisi olmalı. Ben herhangi bir hobisi olmayan ya da herhangi bir konuya ilgi duymayan bir yöneticiyle çalışmak istemem.

Deşarj Olmak Şart
Bir yöneticinin zamanının bir kısmını ki bu her yöneticinin mevkisine ve iş yoğunluğuna göre mutlaka değişir kendisine ayırdığı ve o zaman diliminde de gerçekten yaratıcılığını ortaya koyması gereken bir hobisi olması lazım. Bu hobi evde resim yapmak da olabilir, bahçede çiçek sulamak da. Hiç önemli değil. Ama o kişinin rahatladığı ve deşarj olduğu, dünyadan arındığı bir zaman olması lazım.

Kahvaltıda İş Görüşmesi
Bizde en az iki görüşme yapılır. Üçüncü görüşme ve sonrasında işe alım gerçekleşir. Özellikle satış elemanları için ben son noktayı dışarıda bir yemek veya kahvaltıyla noktalıyorum. Bu yemeğe de adayımızın günlük hayatında olduğu gibi gelmesini istiyorum. Böylece kişinin doğal, sokaktaki halini görmüş oluyorsunuz. Oradaki hayatları ne ise burada da aynı doğallıkla bulunmasını tercih ediyorum. Ekibim dışa dönük, hareketli, dinamik, canlı, sosyal insanlardan oluşuyor.

Ayçe Tarcan Aksakal
aksakal@capital.com.tr




Liderlerin yeni yıl hesapları
"2010'da sepet yapın"
İŞ DÜNYASI YÖNETİCİLERİ
TEMİZLİK RAYINDA PROJESİ BAŞLIYOR
ROCK’N DARK YOLA ÇIKTI
Haber : Capital Online / 01 Şubat 2008 Cuma