HERSEY BURDA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HERSEY BURDA

HERSEYİ BULABİLDECEĞİN TEK ADRES
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» free slot machines win cash
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 3:57 am tarafından Misafir

» watch naruto hentai watch naruto hentai free
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 3:52 am tarafından Misafir

» major fish oil
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimeSalı Ağus. 02, 2011 10:26 pm tarafından Misafir

» hentai about hentai academy
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimeSalı Ağus. 02, 2011 10:10 am tarafından Misafir

» гинекология ответы
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 9:18 am tarafından Misafir

» x-Hack hack you
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 8:00 am tarafından Misafir

» When the first Whirlpool Duet album was released in December 2001
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 3:05 am tarafından Misafir

» women at work hentai online women at work hentai stream
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimePtsi Ağus. 01, 2011 2:56 am tarafından Misafir

» facebook likes xb
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimePaz Tem. 31, 2011 9:22 am tarafından Misafir

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
HABERLER
Fikri Türkel köşe yazıları

 

 “Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik”

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 3361
KULLANICI PUANLARI : 9918
Kayıt tarihi : 16/05/10

“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Empty
MesajKonu: “Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik”   “Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik” Icon_minitimeCuma Ekim 29, 2010 12:15 pm

“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik”
Philippe Varin, en sıkıntılı dönemde, Avrupa’nın en büyük ikinci otomotiv devinin CEO koltuğuna oturdu. Amerika, Latin Amerika ve Avrupa gibi en güçlü otomotiv pazarları gerilirken operasyonel veri...

Philippe Varin, en sıkıntılı dönemde, Avrupa’nın en büyük ikinci otomotiv devinin CEO koltuğuna oturdu. Amerika, Latin Amerika ve Avrupa gibi en güçlü otomotiv pazarları gerilirken operasyonel verimlilik üzerine yoğunlaştı. Operasyonel zararı beklentilerin aksine 2 milyar Euro’dan 1 milyar Euro’ya çekmeyi başardı. Varin’e göre global otomotiv sektörünü 2010 yılında zorlu günler bekliyor. Gelecek yıl da otomotiv satışlarında tek haneli bir küçülme yaşanacağına inanıyor. 2008’in güzel günlerine ise ancak 2011-2012 yıllarında dönülebilecek. Bu karamsar tablo, kriz öncesi Peugeot ile Türkiye’ye yatırım planlayan grubun, bu kararını da gündemden çıkardı. Varin, “Grubumuz ilerde Türkiye pazarında olacak ama şu an bu yatırım ajandamızda değil” diyor.



Philippe Varin, haziran ayında PSA (Peugeot Citroen Automotive) Grup’un başına geldiğinde, Fransa otomotiv sanayinde çok tanınan bir yönetici değildi. Tüm kariyerini demir çelik sektöründe geçiren Varin, dünyanın en büyük metal üreticilerinden Corus’un 2003 yılında başına geçerek 2007 yılında Tata Steel’e satılması ve entegrasyon sürecinde etkin rol oynadı. Ardından en sıkıntılı günlerinde Avrupa’nın en büyük ikinci otomotiv devinin başına geldiğinde, hem sektör hem de hissedarlar tarafında kendisinden yüksek beklentiler vardı. 2009 yılı ilk çeyrek sonuçlarını açıkladığında, grubun zararı 926 milyon Euro’ydu. Varin, yıl sonunda bu zararın 2 milyon Euro’ya ulaşabileceğini düşünüyordu. Ancak aldığı etkili önlemlerle bu rakamı, yıl sonunda 1 milyar Euro’nun biraz üstünde tutmayı başardı. “2009 yılı bizim için zor geçti” diyen Varin, finansal anlamda rakamlara ve borç durumlarına göre iyi bir yıl geçirdiklerine inanıyor. Grup, en güçlü olduğu Avrupa’da, pazar payını yüzde 13,6’dan yüzde 14’e çıkardı. “Avrupa dışında, pazarların büyümesinden gerçek anlamda yararlanmamızı sağlayacak kritik büyüklüğe ulaşmak için halihazırdaki pozisyonlarımızdan daha iyisini yapmamız gerekiyor” diyen Varin, 2010 yılından çok umutlu değil. Pazardaki düşüşün 2010 yılında da tek haneli de olsa devam edeceğini düşünüyor. Varin, Avrupa pazarında yüzde 22 ile lider oldukları hafif ticari araç tarafında ise 2010 yılında hareketlenme öngörüyor. Varin’e göre otomotiv sektöründe eski güzel günlere ancak 2011-2012 yıllarında geri dönülebilecek. Bu karamsar beklentiler, grubun Türkiye yatırımlarını da olumsuz etkiliyor. Kriz öncesi Peugeot ile Türkiye’ye yatırım yapabileceklerinin sinyallerini veren grup, şimdilik bu planı rafa kaldırmış görünüyor. Türkiye’nin Avrupa en büyük otomotiv pazarlarından biri olduğunu vurgulayan Varin, “Bugün Avrupa’da kapasitemizi optimize etmeye çalışıyorken daha farklı yatırımlara girmemiz mümkün değil. Ama Türkiye’nin çok önemli, rekabetçi ve büyüme potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu biliyorum. Bence grubumuz ilerde bu pazarda olacaktır ama şu an bu yatırım ajandamızda değil” diye konuşuyor.

PSA Grubu CEO’su Philippe Varin, otomotiv sektörü ve grubu için 2010 beklentilerini, otomotiv sektörünün bugünkü durumunu, Türkiye ile ilgili planlarını Capital ile paylaştı:

*Dünya otomotiv pazarı bugün için nasıl bir tablo çiziyor?
İlk 9 aylık verilere göre, 2009’da global otomotiv pazarı, yüzde 8 ila 10 arasında bir küçülme gösteriyor. 2008’de 65,8 milyon olan araç satışı, bu yıl 60 milyon araçta kalacak.

Ancak pazarlar, bir kıtadan diğerine son derece büyük değişimler gösteriyor. ABD, Japonya, Rusya ve Latin Amerika tam bir çöküş halinde. Gerileme ABD’de yüzde 27,3, Japonya’da yüzde 17’ye ulaştı. Rusya’da ise düşüş daha da şiddetli oldu. Pazar yüzde 51,3 daraldı, yani piyasa yarıya indi. Rusya’nın 2008 rakamlarına gelmesi için en az 2-3 yıl geçmesi gerekiyor. Latin Amerika’da ise neredeyse bütün piyasalar düşüş halinde. Bu bölgede gerileme yüzde 38,4 seviyesinde, özellikle Arjantin’de pazar yüzde 16,7 ve Meksika’da yüzde 30 daraldı. Latin Amerika ülkeleri arasında tek istisna Brezilya’da yaşandı. Bu ülkede otomotiv pazarı yüzde 5,4 oranında büyüdü.

Bu dönemde büyüyen diğer ülkeler ise Hindistan ve tabii ki Çin. Hindistan, bu yılın ilk 9 ayında yüzde 9 büyüme kaydetti. Çin’in de hızlı büyümesi sürüyor. Çin pazarı, 2009 yılında binek araçlarda dünyanın en büyük pazarı haline geldi. Baktığınızda Çin’de, 1,3 milyar nüfusa karşılık sadece 50 milyonun altında binek aracı var. Bu büyüme, Çinli hanelerin satın alma potansiyelini de düşündüğümüzde, önümüzdeki yıllarda devam edecek.

Bu gerileyen ve büyüyen iki uç pazarlar arasında da Avrupa yer alıyor. Aslında Avrupa otomotiv pazarı, öngörülenden daha iyi bir direnç gösterdi. Bu, özellikle Almanya ve Fransa’daki hurda araç primleri sayesinde oldu. Avrupa otomotiv piyasasının bu yılı, yüzde 10 küçülme ile kapatacağını tahmin ediyoruz.

*2010 yılında nasıl bir otomotiv piyasası bekliyorsunuz?
2010 da zor bir yıl olacak. Hurda primlerinin etkisi daha küçük olacak. Almanya’da bir düşüş olabilir diye düşünüyorum; Fransa bu yılki rakamları tutturmaya çalışır; İngiltere’de ise bir nebze düzelme görülür. Otomotiv piyasasında düşüş, 2010 yılında da devam edecek ancak tek haneye inecek diye düşünüyoruz. Zor bir pazar olacak.

Ayrıca 2010 yılı sonunda pazarın, özellikle de hafif ticari araç pazarının canlanacağına dair işaretler de alıyoruz.

*Sizce otomotiv sektörü eski parlak günlerine ne zaman dönebilecek?
Kriz bizi 3 yıl geriye götürdü. Biraz zaman alsa da yine de er geç bitecek tabii… 2011’de sektörde toparlanmanın başlayacağını düşünüyorum. 2012- 2013 yıllarında da 2008 rakamlarını yakalarız.

Güneş tekrar doğduğu zaman güçlü olmak için yatırımları kesmemek gerekiyor. Biz Peugeot ve Citroen olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Bütün segmentlerde pek çok lansman yapıyoruz, Ar-Ge yatırımlarımızı sürdürüyoruz.

*Peki 2009 yılını PSA olarak nasıl geçirdiniz?
2009 yılı bizim için zor geçti. Ama aslında sonuçta öngörülenden daha iyi bir yıl geçirdiğimize inanıyorum. 9 aylık ciromuz 35 milyar Euro. Burada yüzde 17,6’lık bir düşüş söz konusu. 2009 yılı için 1 milyar Euro’ya yakın bir operasyonel zarar bekliyoruz.

Ayrıca 1 Eylül itibarıyla stoklarımızı 2 milyar Euro düşürmeyi başardık. Yatırımlarımızı da muhafaza ediyoruz. Ar-Ge ve sermaye yatırımlarımız 3,5 milyar Euro civarında.

Finansal anlamda rakamlara ve borç durumumuza bakarsanız bu yılı iyi çıkardığımızı düşünüyorum. Haziran sonu itibarıyla borçlarımız 2 milyar Euro seviyesindeydi. Oysa borçluluk kapasitemiz bunun çok çok üstünde. Bu yüzden nakit yönetimi anlamında çok iyi iş çıkardığımıza inanıyorum. Bu nakit yönetimi dengesini götürmeye ve inovasyonlar için Ar-Ge yatırımlarına devam ediyor olacağız.

*Krizi rakiplerinize göre daha iyi atlatmayı nasıl başardınız?
Pazar olarak en güçlü olduğumuz Avrupa’da, PSA olarak direnmenin de ötesinde bir başarı gösterdik. Pazar payımız, yıl sonunda yüzde 14’ü bulacak diye düşünüyoruz. 2009’un birinci çeyreğinde bu pay yüzde 13,6’ydı. 2010 yılında bunun da ötesine geçmeyi umuyoruz.

2009 yılında hurda indirimlerinin faydasını gördük, ama aynı zamanda yeni modellerimizin başarısı da katkıda bulundu. C3 Picasso, 2009 yılı hedeflerine daha ekim ayında ulaştı. 3008 de hedeflerinin üzerinde gidiyor.

*Avrupa pazarları dışında nasıl bir gelişim gösterdiniz?
Avrupa dışında maliyetlerimizi amorti etmek ve bu pazarların büyümesinden gerçek anlamda yararlanmamızı sağlayacak kritik büyüklüğe ulaşmak için halihazırdaki pozisyonlarımızdan daha iyisini yapmamız gerekiyor. Çin’de grubumuz, yüzde 22,8 büyüme ile tekrar yükselişe geçti ve bu yıl 260 binden fazla araç satışıyla kendi satış rekorumuzu kıracağız. Bu pazarda payımız yüzde 3,2’ye çıktı. Yeni Citroën C-4’ün başarısı, iyi yolda olduğumuzu teyit ediyor. Ortağımız Dongfeng ile siluet, benzin motoru, vites kutusu bakımlarından ürünlerimizi Çin pazarına daha da iyi adapte etmemiz gerekiyor. Bunun için Şangay’daki China Tech Center’deki Çinli ekiplerimize güveniyoruz. Aynı zamanda dağıtım ağlarımızın yeniden düzenlenmesini de sürdürmeliyiz.

Latin Amerika’da da pazar payımız yüzde 5,3. Ancak faaliyetlerimizde kârlılığı yakalayabilmemiz için bu pazardan yüzde 10’a daha yakın pay almamız gerekiyor. Burada da ürün gamlarımızı müşterilerin beklentilerine daha iyi adapte edeceğiz; bunun için özellikle Sao Paulo’daki yeni Ar-Ge merkezimize güveniyoruz.

Ciddi bir kriz yaşayan Rusya’da ise satış hacimlerimizdeki düşmeye rağmen pazar payı kazandık. Bu pazarda payımız yüzde 1,9’dan yüzde 3’e yükseldi.

*Sektör içinde işbirliklerine girmeyi düşünüyor musunuz? Bu dönemde satın alma yapmayı düşünür müsünüz?
Bugünkü ilk önceliğimiz, ürün portföyümüzde operasyonel verimlilik ve kârlılık yaratabilmek. Buna paralel olarak belli işbirlikleri de yapabiliriz. Özellikle ekipman anlamında Mitsubishi, BMW, Ford ile işbirliklerimiz olabilir. Bu anlamda şirketler yaratılan değeri paylaşabilir. Ancak unutmamak lazım, bu süreçte global bir oyuncu olmak istiyoruz.

Ayrıca ilerde gerekirse başka bir şirkette yatırımımız da olabilir. Fırsatlar oluşursa tabii ki başka şirketlerin hisselerinden de alabiliriz. Ama şu an için önceliğimiz, şirketin değerini artırmak.

*2010 yılı için ne gibi hedefleriniz var?
Dünya otomotiv sektörü için 2010 zor geçecek. Avrupa’da uygulanan hurda primlerinin etkisi daha küçük olacak. O yüzden de ürünlerimizin çekiciliği ile açığı kapatmamız gerekecek.

“Daha az prim, daha çok ürün” sloganıyla hareket edeceğiz.

Bu çerçevede, bütün segmentlerde çok sayıda lansman gerçekleştiriyoruz. Bugün Fransa’nın Annecy kentinde lansmanını yaptığımız Monospace serimizden 5008, küçük şehir araçları serisinden C3, fark yaratan modellerimizden DS3, RCZ ile elektrikli araçlar iOn, Citroën’ı piyasaya sunuyoruz.

Hafif ticari araçlarda, yüzde 22’lik pazar payıyla Avrupa’da lideriz. 2010 yılı sonunda hafif ticari araç pazarının canlanacağı bekliyoruz, bu alanda da agresif olacağız.

Pazar olarak Rusya pazarının orta vadede tekrar toparlanma kapasitesine güveniyorum. Biz de bu toparlanmaya kendimizi hazırlayacağız. 2010’da Kaluga fabrikamız ilk araçlarını üretmeye başladığında, önemli bir etabı aşmış olacağız. Çin ve Latin Amerika’da da etkinliğimizi sürdüreceğiz.

Ayrıca bugün uyguladığımız operasyonel verimlilik stratejileri sonucu, 2010 yılında operasyonel anlamda kâr etmeye de başlayacağımızı düşünüyoruz.

*Kriz öncesinde Türkiye’ye yatırım kararınız vardı. Bu yatırım kararı devam ediyor mu? Bugün Türkiye için aldığınız karar nedir?
Kriz öncesi Türkiye’de fabrika yatırımı planlarımız vardı. Ancak, bugünkü ajandamızda yok. Bugün Avrupa’da kapasitemizi optimize etmeye çalışıyorken, daha farklı yatırımlara girmemiz mümkün değil. Ama Türkiye’nin çok önemli, rekabetçi ve büyüme potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu biliyorum. Bence grubumuz, ilerde bu pazarda olacaktır ama şu an bu yatırım ajandamızda değil.

*Peki ne zaman tekrar ajandanıza girebiliriz sizce?
Bunu öngörmek çok zor. Söyleyebileceğim tek nokta, Türkiye pazarı şu an için iyi gidiyor. Aslında genç nüfusun talebini düşününce daha da iyi bir pazar olacaksınız. İlerde bu pazarda yer almak isteyeceğimiz de muhakkak.

“4 Ana Hedefimiz Var”

Yol Haritası
Otomobil sektöründeki zorluklar karşısında, önümüzdeki 10 yıl için kendimize 4 hedef seçtik. Bunlar, işletme önceliklerimizi belirliyor. İlk hedefimiz, hep bir adım önde olmak. Tasarım açısından araçlarımızın stili ve konseptleri zaten grubumuzun kuvvetli yanlarından birini oluşturuyor, bunu koruyacağız. Karbonsuz araçlar alanında zaten lideriz. Ancak bütün yumurtalarımızı tek sepete koymamak için elektrikli araç, şarj edilebilir hibrid, termik motorlar gibi bir dizi tamamlayıcı ürün sunumuyla daha da iyi olacağız. Hizmetlerde de bir araç satışının ötesinde genel ulaşım seçenekleri sunan ilk şirket olmak için çalışacağız.

Kârlılık İçin Adımlar
İkinci hedef olarak kendimize küresel bir grup olma hedefini koyduk. Zaten uluslararası bir grubuz. Ama Avrupa dışında kârlılık şartımızı yerine getirmeye yetecek kritik büyüklüğe sahip değiliz. O yüzden ürün sunumumuzu, faaliyet gösterdiğimiz pazarların özelliklerine adapte ederek Çin ve Latin Amerika’daki hacimlerimizi artırmamız gerekiyor. Aynı zamanda bu pazarlarda, mevcut işbirliklerimizin pekiştirilmesinden de yararlanacağız. Örneğin MMC, BMW ile düşünme süreci halen devam ediyor.

Her Süreçte Yalın Yönetim
Üçüncü hedefimiz, işletme veriminde referans olmak. Yalın yönetim ilkelerinin uygulanması sayesinde fabrikalarımız işletme verimini yakaladı; işletmemizdeki bu kusursuzluğu, diğer faaliyetlerimize de yayarak oralardaki üretkenlik kaynaklarını da harekete geçirmeye başlamış bulunuyoruz. Son hedef olarak da grubun toplumsal yardımlaşma kültürüne ve çalışanların işyerinde mutlu olmalarına dikkat ederek, insan değerini unutmadan gelişmek istiyoruz. Bu nedenle PSA üniversitesi, eğitimler ve etiğimizle çalışanlarımızın da bireysel gelişmelerine özen gösteriyoruz.

“Türkiye’deki İşbirliklerimizden Memnunuz”

Karsan’la Yola Devam
Türkiye’de Karsan ve Tofaş ile işbirliğimiz var. Her şey çok iyi gidiyor. 1982’de Karsan ile yapılan ve 100 bin adet J9 minibüsünü kapsayan işbirliğini bildiğiniz gibi 2008’de geliştirdik. Peugeot Partner Origin’in diğer versiyonlarının üretimini de Türkiye’de yapmaya karar verdik. Avrupa Birliği dışındaki ülkelere ihraç edilmek üzere tasarlanan hafif ticari araçların üretimine bir yıl önce başlandı. Karsan, PSA Grubu adına 2013 yılına kadar 150 bin adet araç üretimi gerçekleştirecek.

Tofaş’da Üretilen Üçüzler
Fiat ile olan işbirliğimiz sonucunda da Tofaş, Bursa’daki fabrikasında PSA Grup için mini cargo araçları üretiyor. PSA- Fiat- Tofaş işbirliği ile üretilen Fiat Fiorino, Peugeot Bipper ve Citroen Nemo üçüzlerinden oldukça memnunuz. Türkiye’de yatırımlarımızı ve işbirliğimizi devam ettirmek istiyoruz.

Jean Pıerre Vıeux/ Peugeot Türkiye Genel Müdürü

“2 Yıl İçinde Yüzde 8 Paya Ulaşırız”

2010’da Pazar Nasıl Olacak?
Ekim sonu itibarıyla Türk otomotiv pazarında 21 bin 33 araç satıldı. Geçen yıl aynı dönemde 32 bin 884 araç satılmıştı. Aslında eylül ayında pazar gayet güçlüydü, hatta bir önceki yılın eylülünden yüzde 45 daha iyi durumdaydı. Ancak eylül sonunda vergi alanındaki teşvikler sona erdi. Kümulatif olarak baktığımızda ekim ayı sonunda rakamlar, 2008 yılı aynı dönemine eşit. Devlet teşvikleri sayesinde ilk 10 ayda 2008 yılına eşit araç satıldı.

Krizi ancak ekim ayı itibarıyla görmeye başlayacağız. Asıl bundan sonrası otomotiv sektörü için kritik. Türkiye’deki otomotiv sektörü ve otomobil fabrikaları için stabiliteye ihtiyaç var. Üretim açısından da bayi ve dağıtım ağı açısından da stabilite gerekiyor. Bu bir poker oyunu değil, ileriye yönelik güven oluşması lazım. 2009, devlet teşvikleriyle kurtarılmış bir yıl olacak. Ama 2010’da teşvikler için neler olacağını bilmiyoruz.

Düşününce krizde dibi gördük, ama daha yukarı tırmanışa geçmemiz için zaman ve yardıma ihtiyaç var. 2010 yılı, 2009’un altında satışlar olacak. Yüzde 10’lük bir küçülme görülebilir diye düşünüyoruz. Gelecek yıl vergi teşviklerinin sürmesi iyi olur diye düşünüyoruz.

Peugeot Türkiye 2009’u Nasıl Geçirdi?
Biz krizi iyi geçirdik. 2007 yılında pazar payımız 3,3; 2008’te 4,5’ti. Şu an pazar payımız ise yüzde 5,6. Önümüzdeki yıl minimum pazar payımızın yüzde 6 olmasını hedefliyoruz. İki yıl içinde de yüzde 8 paya ulaşırız.

Krizde Nasıl Pazar Payı Kazandınız?
Krizde pazar payı kazanmamızda, öncelikle ürünlerimizin büyük payı oldu. 207, 2006+, 308 ve 3008 gibi çok iyi modellerimiz var. Ayrıca ticari araçlarda da satışlarımızı yüzde 60 artırdık. Türkiye’de üretilen ürünlerle Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Partner ve Bipper ile gerileme içindeki ticari araç pazarında ciddi ilerleme kaydettik.

Ayrıca pazarda agresif olmamız gerekiyordu, gerek reklam ve tanıtımlar gerekse basınla ilişkiler anlamında ilerlemeler sağladık. Ayrıca güçlü ve motive bir bayi ağına sahip olmanız gerekiyor. Bayilerin ürüne, stratejiye ve fiyatına inanması gerekiyor, bu yüzden de ürünün fiyatını belirleme konusunda çok çalıştık.

Türkiye İçin Neler Hedefleniyor?

Pazar Yüzde 2-3 Büyür
Yatırım için önce global ekonominin toparlanmasını beklememiz gerekiyor. Ama Türk otomotiv sektörü, Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri. Türkiye’ye oldukça önem veriyoruz. Gelecek yıl bu pazarın yüzde 2-3 büyüyeceğini düşünüyoruz. Buna paralel olarak bugün Peugeot ile yüzde 5,6 olan pazar payımız da artacak.

Türkiye bizim için çok önemli, ilerde çok büyük bir pazar olacak. Hem Peugeot hem Citroen olarak önemli hedeflerimiz var. Özellikle Peugeot olarak son yıllarda önemli bir büyüme içindeyiz. Benzer başarıyı Citroen’de de yakalamak istiyoruz.

Zor Bir Pazar Değil
Türkiye, çok rekabetçi bir pazar. Dinamik bir pazar ama ciddi zorluklar yaşadığımızı düşünmüyorum. Bu pazarda payımızı artırmamızı da farklılığımıza bağlıyoruz.

Yeni Modeller Nasıl Olacak?
Aslında Avrupa’da talep hatchback’lerden geliyor ve bizim de hatchback’lerde güçlü bir pazar konumumuz var. Ama özellikle Çin’de sedan otomobiller beğeniliyor ve biz de burada büyümek istediğimiz için Citroen’de Çin tipi C5’ler üretiyor olacağız. Ayrıca Peugeot tarafında da benzer modeller olacak. C5, Ocak ayında piyasaya sunulacak. Bu arabalar sadece Çin’de değil Latin Amerika ve Rusya’da pazara sunulacak.

Elçin Cirik
ecirik@capital.com.tr






Liderlerin yeni yıl hesapları
"2010'da sepet yapın"
İŞ DÜNYASI YÖNETİCİLERİ
TEMİZLİK RAYINDA PROJESİ BAŞLIYOR
ROCK’N DARK YOLA ÇIKTI
Haber : Capital Online / 01 Aralık 2009 Salı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://dessas.yetkinforum.com
 
“Potansiyel Büyük Ama Türkiye’deki Yatırımdan Vazgeçtik”
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» türkiye'deki eğitim sistemi
» Akvaryum Sektörünün Dünyadaki ve Türkiye’deki Genel Durumu
» İstanbul Üniversitesi “Türkiye’deki Oyun Sektörü Seminerleri”
» Fortune 500 - Türkiye'nin En Büyük 500 Şirketi
» Türkiye'deki Tarımsal Sorunlar Gıda Sanayiini İthalata Yönlendiriyor

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HERSEY BURDA :: SORU - CEVAP - EN EŞKİ SÖZLÜK :: İŞ - EKONOMİNİN EN EKŞİ SORULARI-
Buraya geçin: